Bulunacak miktar depo ettirilerek birlikte ifa suretiyle tapu iptal tesciline karar verilmesi

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi         2020/45 E.  ,  2020/2352 K.

Davacı … ile davalı … arasındaki davadan dolayı … 4. Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 23.02.2016 gün ve 2014/999 E.-2016/67 K. sayılı hükmü bozan 23. Hukuk Dairesi’nin 18.10.2019 gün ve 2016/7132 E.-2019/3721 K. sayılı ilamı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil talebine ilişkin olup davanın kabulüne dair verilen kararın davalı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesince verilen 18.10.2019 tarihli 2016/7132 Esas 2019/3721 Karar sayılı bozma ilamına karşı davacı tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Karar düzeltme talebinin kural olarak temyiz incelemesini yapan Yargıtay Hukuk Dairesince incelenmesi gerekmekte ise de; Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 09.02.2018 gün 2018/1 sayılı işbölümü kararı ile arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan ve 01.07.2016 tarihinden sonra temyiz ya da karar düzeltme talepli olarak Yargıtay’a gelen dosyalardaki temyiz ya da karar düzeltme taleplerini incelemek görevi Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’ne verildiğinden karar düzeltme talebi Dairemizce incelenmiştir.
1-Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici nedenler karşısında davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme taleplerinin reddi gerekmiştir.
2-Davacı yüklenici davasında davalı arsa sahibi ile aralarında 13.02.2013 tarihinde adi yazılı şekilde arsa payı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede belirlenen edimlerini yerine getirdiği halde, kendisine verilmesi kararlaştırılan 1 no’lu bağımsız bölümün davalı tarafından tapu devrinin yapılmadığını belirterek bu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile adına tesciline, bu mümkün olmadığı takdirde bağımsız bölümün değerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, davalı savunmasında dava konusunun dayanağı olan sözleşmenin geçerli bir sözleşme olmadığını, davacının edimlerini yerine getirmediğini savunarak davanın reddini istemiş, mahkemece inşaatın %95’inin davacı yüklenici tarafından tamamlandığı, taraflar arasında yapılan sözleşmenin geçersizliğini gerektirecek bir seviyede bulunmadığı davalının edimini yerine getirmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 3. maddesinde, sözleşme nedeniyle her türlü masraf, idari ve hukuki sorumluluğun yükleniciye ait olacağının kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporuna göre ise; inşaatın %95 seviyesinde tamamlanmış olup, reddedilemeyecek aşamaya geldiği görülmüştür. Bu durumda mahkemece, yüklenicinin eksik bırakıp, arsa sahiplerince tamamlanan ve bilirkişi raporunda hesaplanan davalı dairesindeki eksik işlerin giderim bedeliyle, yüklenicinin yapı denetim hizmet bedeli, kat mülkiyeti tapu bedeli ve davacının kat mülkiyetini gerçekleştirmeyi de üstlenmesi sebebiyle yapı kullanma izin belgesi almayı da kabul etmiş sayılacağından yapı kullanma izin bedeli konusunda teknik bilirkişiden ek rapor alınıp, önceki raporda hesaplanan 22.370,00 TL’ye eklenmek suretiyle bulunacak miktar depo ettirilerek birlikte ifa suretiyle tapu iptal tesciline karar verilmesi, ayrıca eksikler nedeniyle davalı arsa sahibi davaya karşı çıkmakta haklı olduğundan davalının avukatlık ücreti harç ve yargılama gideriyle sorumlu tutulmaması gerekirken, depo kararı verilmeksizin davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Yerel mahkeme kararın bu gerekçeyle bozulması gerekirken, Yargıtay 23. Hukuk Dairesince bozma ilamında yazılı gerekçeyle bozulduğu bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından, karar düzeltme talebinin kabulüyle Yargıtay 23. Hukuk Dairesince verilen 18.10.2019 tarihli 2016/7132 Esas, 2019/3721 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılarak, yerel mahkeme kararının değişik gerekçeyle bozulması uygun bulunmuştur.

SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer karar düzeltme taleplerinin reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile Yargıtay 23. Hukuk Dairesince verilen 18.10.2019 tarihli 2016/7132 Esas 2019/3721 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılarak mahkeme kararının değişik bu gerekçe ile BOZULMASINA, HUMK’nın 442. maddesi hükmünce 384,00 TL para cezası ile bakiye 20,80 TL red harcının karar düzeltme isteyen davacıya yükletilmesine, ödenenden 5766 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 143,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalıya iadesine,
09.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bir Cevap Yazın

×