Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2016/23853 E. , 2020/8098 K.
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 02/11/2001-31/01/2014 tarihleri arasında hemşire olarak davalılar nezdinde çalıştığını, davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğunu, iş sözleşmesinin belirli süreli sürenin sona ermesi gerekçesi ile 31.01.2014 tarihinde iş sözleşmesinin haksız şekilde sona erdirildiğini, daha öncesinde de benzer gerekçe ile işten çıkarılması üzerine açılan işe iadeye ilişkin davada davacının işe iadesine karar verildiğini; ancak işe başlatılmasından kısa süre sonra aynı gerekçe ile işten çıkartılmasının haksız olduğunu ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı … Belediyesi, davacının müvekkili kurumun işçisi olmadığını, bu sebeple taraflarına husumet yöneltilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Bilgi Yönetimi … Ltd. Şti. ve … Eğitim Organizasyon … Ltd. Şti. vekili, davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığını, davacının belirli süreli iş sözleşmesi ile istihdam edildiğini, hizmet alım sözleşmesinin süresinin sona ermesi nedeni ile iş sözleşmesinin feshedildiğini, davacının bu nedenle talep konusu alacaklara hak kazanamadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre ve özellikle; … Büyükşehir Belediyesi Darülacize Müdürlüğünün tüzel kişiliği bulunmadığından husumetin … Büyükşehir Belediye Başkanlığına yöneltilmesi ve karar başlığında … yazılması gerekirken, … Büyükşehir Belediyesi Darülacize Müdürlüğü hasım gösterilerek sonuca gidilmesi hatalı ise de, dava ve duruşmalara … vekilinin katıldığı anlaşılmakla taraf teşkili sağlandığından bahsi geçen husus mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edilerek, davalıların tüm, davacının aşağıdaki kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin “Avukatlık ücretinin aidiyeti, sınırları ve ortak veya değişik sebeple davanın reddinde davalıların avukatlık ücreti” başlıklı 3. maddesinin 2. bendinde birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddi halinde ret sebebi ortak olan davalılar lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmolunacağı belirtilmiştir. Mahkemece davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu kabul edilerek, hükmedilen alacakların davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Buna karşılık, ek raporda davalı tarafça yapılan ödemelerin mahsubu dolayısıyla bir kısım işçilik alacakların reddi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup; ret sebebi ortak olan davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu husus dikkate alınmaksızın, davalılar vekillerinin her biri için yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesap edilen 1.800,00’er TL vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur.
Öte yandan, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 120. maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinin onbirinci fıkrası hükmüne göre, kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda faiz başlangıcının fesih tarihi olması gerektiğinden dava dilekçesinde talep edilen kıdem tazminatı miktarına dava tarihinden faiz işletilip, ıslah edilen kıdem tazminatı tutarı yönünden fesih tarihinden itibaren faize hükmedilmesi de hatalı olmuştur.
Yukarıda bahsedilen hususlar bozma sebebi ise de, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
Sonuç:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Hüküm fıkrasının 1’inci bendinde yer alan, “1- Kıdem tazminatına yönelik davanın kısmen kabülü ile, 15.762,03 TL net kıdem tazminatı alacağının talep gibi 100 TL sinin dava tarihinden bakiyesinin fesih tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte,” şeklindeki ibarelerin çıkartılarak yerine, “1- Kıdem tazminatına yönelik davanın kısmen kabülü ile, 15.762,03 TL net kıdem tazminatı alacağının fesih tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte,” ibarelerinin yazılmasına;
Hüküm fıkrasının 5’nci bendinde yer alan “5-Davanın red edilen miktarı yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca takdir edilen 1.800,00 er TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, ” şeklindeki ibarelerin çıkartılarak yerine “Davanın red edilen miktarı yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca takdir edilen 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine” ibarelerinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalı …’na yükletilmesine, 16.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.