İşverenin işlemine uygun davranışlarda bulunduktan sonra İş Kanunu’nun 22. maddesinde öngörülen şekil eksikliğini ileri sürmesi, dürüstlük kuralına aykırıdır

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi         2016/31338 E.  ,  2020/15284 K.

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; davacı, tarafın davalı işverene ait işyerinde 14.09.2000-14.03.2015 tarihleri arasındaki dönemde çalıştığını, satış ve pazarlama bölümünde plasiyer olarak görev yaptığını, haklı neden olmadan işten çıkartıldığını iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti, asgari geçim indirimi ücreti, resmi tatil ve genel tatil günleri ücreti ve prim alacaklarının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatı dışındaki taleplerinin reddedilmesi gerektiğini, davacı işçinin net kıdem tazminatının 25.091,90 TL, ihbar tazminatının ise net 2.830,50 TL olarak hesaplandığını, işyerinde bayram tatillerinde çalışılmadığını, kıdem ve ihbar tazminatı dışındaki alacak talepleri yönünden zamanaşımı def’inde bulunduklarını, asgari geçim indirimi alacaklarının ödendiğini, yıllık ücretli izinlerinin kullandırıldığını, prim ödemelerinin önceki yıllarda dış sahada çalışan işçilere verildiğini, daha sonra bu ödemenin aylık ücretlere yansıtılarak tamamen ortadan kaldırıldığını savunarak kıdem ve ihbar tazminatı dışındaki talepler yönünden davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1) Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2) Tarafları arasında davacının prim alacağına hak kazanıp hazanmadığı ve tazminatlara esas ücretin hesabında prim miktarının göz önünde bulundurulup bulundurulamayacağı hususları ihtilaflıdır.
Dosya kapsamına göre, davacının sahada çalışan bir işçi iken, işveren tarafından sahadan merkeze çekildiği ve davacının fesihten önce yaklaşık 1,5 yıl kadar merkezde çalıştığı anlaşılmaktadır. Tanık beyanlarına ve dosya içeriğine göre işveren tarafından sahada çalışan işçilere prim ödendiği anlaşılmakla, davacı da sahada çalıştığında prim aldığını, merkeze çekildiğinde ise prim alacaklarının ödenmediğini ileri sürmüştür.
Davacının sahada çalışmadan, merkezde çalışmaya alınması, çalışma koşullarında esaslı değişiklik mahiyetinde ise de davacının ihtirazi kayıtsız, merkezde yaklaşık 1,5 sene çalışması, işverenin işlemine uygun davranışlarda bulunduktan sonra İş Kanunu’nun 22. maddesinde öngörülen şekil eksikliğini ileri sürmesi, dürüstlük kuralına uygun düşmemektedir. Diğer yandan İş Kanunu’nun 32. maddesine göre ücret çalışma karşılığı olup, davacı yapmadığı işin karşılığına hak kazanamaz. Hal böyle olunca davacının prim alacağı talebinin reddi gerekir.
Aynı gerekçe ile ihbar ve kıdem tazminatlarının hesabına esas ücretin belirlenmesinde prim miktarı, göz önünde bulundurulmamalıdır.
Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmadan karar verilmesi hatalı olup bozmay gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bir Cevap Yazın

×