Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/5102 E. , 2020/2542 K.
Davacı vekili, davacının 2007/44078, 2011/99469 tescil numaralı “Mila by Nova” markalarının 23, 24, 25 ve 35. sınıflarındaki emtiayı kapsayacak şekilde sahibi olduğunu, davalının 2013/55891 tescil numaralı “MİLAJ” markasının, kendisine ait markalarla iltibas yaratacak derecede benzer olduğunu, tek bir harf farkının ayırt edicilik sağlamadığını, iştigal alanlarının da benzer olması dolayısıyla iltibas ihtimali bulduğunu ileri sürerek davalıya ait 2013/55891 numaralı “MİLAJ” markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafın dava konusu markasını parçalara ayırarak benzerlik kıyaslamasına sokmasının hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davacının yapmış olduğu TPMK marka başvurularında “NOVA” ibaresinin esaslı unsur olduğunu, davacının TPMK nihai kararına karşı dava açma hakkı mevcut iken davacı tarafın dava açmadığını, davalının bu süreçte “MİLAJ” markasına yatırımlar yaptığını, davacının kötü niyetli olarak derdest davayı ikame ettiğini, dava konusu markaların görsel, işitsel, fonetik olarak birbirinden farklı olduğunu, özellikle bayan müşterilerin alışveriş konusundaki alışkanlıkları da göz önünde alındığında markaları karıştırma ihtimalinin bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının “MİLAJ” markasının davacının markalarından esas unsur yönünden sadece “J” harfiyle ayrıldığı, bu farkın tefrik edici etkiyi sağlamaktan uzak olduğu, tarafların markalarının aynı sınıflarda tescilli olduğu, “MİLAJ” markası ile karşılaşan vasat dikkat, zeka ve bilgi seviyesindeki bir müşterinin bu markayı davacının markasının esas unsuru olan “MİLA” markası ile karıştırması, “MİLA” markasının yeni bir versiyonu veya serisi olarak algılamasının mümkün olduğu, markaların yazım şekillerinin birbirinden farklı olmasının da davacıya ait markalardaki “MİLA” sözcüğü ile davalıya ait “MİLAJ” markasının arasındaki benzerliği ortadan kaldırmadığı, tescil edildikleri sınıflar ile bağı bulunmayan davacı markalarının yüksek ayırt ediciliğe sahip olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı adına tescilli 2013/55891 numaralı “MİLAJ” markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili istinaf etmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, mahkeme gerekçesinde beyan edilen hükümsüzlük gerekçelerinin yerinde olduğu, bilirkişilerin dinlenmemesinin sonuca etkili olmadığı kanaatiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalı markasının, davacının önceki tescilli markası ile iltibas oluşturacağı iddiasına dayanılarak hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
556 sayılı KHK 8/1-b maddesi uyarınca markalar arasında karıştırılma ihtimalinin değerlendirilmesinde markaların üzerinde kullanılacağı ürünlerin ortalama tüketicileri nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal özelliklerin bir bütün olarak dikkate alındığı umumi intibaları itibariyle bir karışıklığa yol açıp açmayacağının dikkate alınması gereklidir. Bu hususlar dikkate alınarak yapılan değerlendirmede, davacı markasının özel yazı karakterli “MİLA BY NOVA”, dava konusu davalı markasının ise “MİLAJ” olduğu, markalarda esas unsur olarak kabul edilen “MİLA” ve “MİLAJ” ibarelerinin anlamsal olarak farklı olduğu, görsel olarak davalı markasının özgün yazı stili sayesinde birbirlerinden ayrıldığı, fonetik olarak ise baskın telaffuz unsuru barındıran “j” harfi ile ayrıştığı; her iki tarafın markaları arasında, kısmi görsel ve işitsel benzerliğin ise ortalama tüketici kitlesi bakımından karıştırılmaya yol açacak düzeyde olmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi ve bu karara ilişkin istinaf isteminin esastan reddi doğru görülmemiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı taraf vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 02/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.